İstanbul Esenyurt’ta bulunan tekel büfesinde yaşanan cinayetin ardından, yaşamını yitiren Yunus Emre Erzen’in babası Cantürk Erzen ilk kez konuştu. Erzen, “Bunlara 600 bin lira bir borcum vardı. Kimin kime borcu yok bugün. Bu çocukların öldürülmesi mi gerekiyordu?” dedi.
Esenyurt’a bağlı Güzelyurt Mahallesi, Mehmet Akif Ersoy Caddesi üzerinde bulunan tekel bayiinde dün meydana gelen cinayette, 20 yaşındaki Batuhan Bayındır ile 24 yaşındaki Yunus Emre Erzen yaşamını yitirirken 21 yaşındaki Yusuf Erzen ise yaralanmıştı.
Polis ekiplerinin saldırganların yakalanması için başlattığı çalışmaların ardından ayağından yaralanan Muraz Özer gözaltına alınmasının ardından adliyeye sevk edilirken, saldırı anında Özer’in yanında bulunan ve kimlikleri belirlenen A.Ö., T.Ö. ve S.Ö.’nün yakalanması için başlatılan çalışmaların devam ettiği bildirilmişti.
‘OLAYDAN KISA SÜRE ÖNCE BU KİŞİLER BENİ BİRKAÇ KEZ ARADI’
Halk TV’ye konuşan büfenin sahibi ve Yunus Emre Erzen’in babası Cantürk Erzen, şüphelilere borcu olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“20 yıldır birbirimiz tanırız. Neredeyse aynı mahallenin insanlarıyız. Onlar da inşaat işleri yapıyor. Biz de inşaat işi ile uğraşıyoruz. Bir süre önce, oğlum Mehmet ile, baskına gelenlerden, Samet olarak bildiğimiz Murat arasında bir gerginlik olmuştu. Benim de olduğum bir anda o olay olmuştu. Murat Özer ayağından yaralanmıştı. Ancak daha sonra bu olay kapandı.
Olay akşamı, yani olaydan kısa süre önce bu kişiler beni birkaç kez aradı. Onlardan biri ile konuştum da. Ancak büfeye gidip çocuğumu ve arkadaşını öldürecekleri aklımın ucundan geçmezdi. O gün, bana ve çocuklarıma yönelik bir icra takibi yazısı ulaştı bana. Ben de duruma tepki gösterdim. Verdiğim tepkide de küfür veya hakaret yoktu. Biz borçtan kaçan insanlar değiliz demiştim.”
‘KİMİN KİME BORCU YOK, BU ÇOCUKLARIN ÖLDÜRÜLMESİ Mİ GEREKİYORDU’
Baba Erzen, aldığı inşaat demiri nedeni ile Murat Özer’e 500-600 bin liralık bir borcunun olduğunu kaydederek şunları söyledi:
“Kimin kime borcu yok bugün. Her esnaf sıkıntıya girer. Bu çocukların öldürülmesi mi gerekiyordu?
Bakın bu olaydan bir gün önce Beylikdüzü’ndeki bir kafede ben Tarık Özer’le karşılaştım. Birbirimiz ile konuşmadık ama gördüm. Ve bu kişi o gece çocuğumu ve arkadaşını öldürüyor. Yine, dün Esenyurt İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne gittiğimde orada Murat Özer’le karşılaştın. Bana, ‘nasıl böyle bir şey oldu’ dedi. Yani olaydan hiç haberi yokmuş gibi davrandı. Daha sonra polisler tekrar bu kişiyi çağırdı.”
