Bakırköy büyüklüğünde arazi yabancılara satıldı
Barınma krizi son sürat devam ederken yabancılara taşınmaz satışı da sürüyor. CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat’ın yazılı soru önergesine yanıt veren İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre, 1 Ocak 2002’den 19 Temmuz 2023’e kadar yabancılara 28 milyon 320 bin 28 metrekare arazi, 289 bin 412 adet konut-işyeri satıldı. Bu dönemde satılan arazi satış adedi ise 15 bin 812 oldu.
Bakanlığın verilerini değerlendiren CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, yurttaşların oturacak ev bulamadığını vurgulayarak AKP’nin yabancılara vatan toprağını peşkeş çektiğini belirtti. Konut alımı karşılığında yabancılara vatandaşlığın satıldığını hatırlatan Karabat, yabancıların emlak piyasasına yön verdiğini ve fiyatların yükselmesinde önemli rol oynadığını ifade etti.
‘PARA NASIL GELİRSE GELSİN’
Yabancılara arazi satışlarının da ciddi bir sorun haline geldiğini anlatan Karabat, son 21 yılda satılan arazi büyüklüğünün Bakırköy’ün yüzölçümüne eşit olduğunu kaydetti.
Karabat, “Para gelsin de nasıl gelirse gelsin diyen AKP, konut ve arazi satışlarıyla yabancıları Türkiye’de önemli aktör haline getirdi. İnşaat maliyetlerindeki artışla birlikte yabancıların piyasaya girmesi fiyatların daha da yükselmesine neden oldu. Satılık ve kiralık konut fiyatları katlandı. Böyle olunca Cumhuriyet tarihinde ilk defa barınma krizi ile karşı karşıya kaldık. Ev sahipleri ile kiracılar karşı karşıya geldi. Cinayetler işlendi. AKP ise bu durumu sadece izledi” dedi.
‘TÜRKİYE, ULUSLARARASI SUÇUN MERKEZİ HALİNE GELDİ’
Yabancılara konut ve arazi satışına mutlaka sınırlama getirilmesi gerektiğini söyleyen Karabat, konut alımı karşılığında vatandaşlık satışı uygulamasına da bir an önce son verilmesi gerektiğini belirtti. Karabat, şöyle konuştu:
“Yabancılara yapılan kanun ve arazi satışları milli güvenlik meselesi haline doğru ilerliyor. Bu sorun hem güvenlik hem de ekonomik sıkıntılar doğuruyor. Sorgusuz sualsiz yabancılara satış yapılması nedeniyle Türkiye uluslararası suçluların merkezi haline geldi. Hemen hemen her ay bir uluslararası suçlunun bu yolla Türkiye’ye yerleştiği ortaya çıkıyor. Uyuşturucu, kara para, silah kaçakçılığı gibi suç işleyenler Türkiye’ye gelerek hem paralarını aklıyorlar hem de vatandaşlık alarak kendilerini korumaya alıyorlar. Korkunç bir durumla karşı karşıyayız.”