‘Dr. Ayşe Uğurlu yalnız değildir’
Üç yıl önce katıldığı bir basın açıklamasında hekimlik mesleğinin etik ilkelerini vurgulayan ve açlık grevlerinde ölümlerin önlenmesi için yetkilileri göreve davet eden Dr. Ayşe Uğurlu’nun açığa alınmasına ilişkin üç kurumdan yapılan ortak açıklamada, “Bu hukuk dışı durum derhal sonlandırılmalı, insan hakları ve kadın hekimlik mücadelesinde de yan yana durmaktan onur duyduğumuz yol arkadaşımız göreve başlatılmalıdır” denildi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB), İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), TTB İnsan Hakları Kolu ile TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu; üç yıl önce katıldığı bir basın açıklamasında hekimlik mesleğinin etik ilkelerini vurgulayan ve açlık grevlerinde ölümlerin önlenmesi için yetkilileri göreve davet eden Dr. Ayşe Uğurlu’nun açığa alınması ile ilgili TTB önünde bir basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklamasında söz alan TİHV Başkanı Dr. Metin Bakkalcı hekimlerin temel varlık sebebinin insan sağlığının korunup geliştirilmesi olduğunu, hekimlik mesleğinin etik ilkelerinin de köklerini bu varlık zemininden aldığını söyledi. Tam da bu nedenle yaşam hakkını savunmanın değil, savunmamanın suç olduğunun altını çizen Bakkalcı, hekimlerin ve sağlık emekçilerinin mücadeleleriyle bu kabul edilemez kararın geri alınacağını kaydetti.
‘BAŞKA ÜLKEDE ÖDÜL VERİLECEK TAVIR, CEZALANDIRILMAYA ÇALIŞILIYOR’
İHD Genel Sekreteri Hüseyin Küçükbalaban sözlerine “Öyle bir ülke düşünün ki; avukatlar adil yargılanma hakkı için açlık grevine gidiyor. Kritik aşamaya gelince hekimler yaşam hakkının korunması gerektiğini söylüyor ve bu sebeple görevinden alınıyor. Başka bir ülkede ödül verilmesi gereken bu tavır, cezalandırılmaya çalışılıyor” diyerek başladı. Dr. Ayşe Uğurlu’nun açığa alınmasına gerekçe olan açıklamada İHD’nin de imzasının olduğunu hatırlatan Balaban, şayet ortada bir suç varsa bu suça ortak olduklarını ifade etti.
‘SORUŞTURMAYI AÇANLARIN CEZA ALDIĞI GÜNLERİ GÖRMEYİ UMUYORUM’
Ankara Tabip Odası İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Dr. Aysel Ülker; insan hakları ihlallerinin bu kadar tırmandığı bir dönemi tarih boyunca yaşamadıklarını belirtti. Dr. Ayşe Uğurlu’nun yaşam hakkı için basın açıklamasına katılarak iyi hekimlik örneği sergilediğini dile getiren Ülker, “Avukatlardan Ebru’yu kurtaramadık ama Aytaç’ın yaşamasında Ayşe’nin de payı vardır. Bu soruşturmayı açanların ceza aldığı günleri de görmeyi umuyorum” dedi.
‘AYŞE UĞURLU YALNIZ DEĞİLDİR’
TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı tarafından okunan ortak basın açıklamasında geçen ifadeler şöyle:
Dr. Ayşe Uğurlu’nun katıldığı ortak basın açıklamasında Türkiye Cumhuriyeti’nin de imzalamış olduğu uluslararası sözleşmeler ışığında ölümlerin önlenmesine yönelik, başta yaşam ve sağlık hakkı olmak üzere, temel insan hakları ve tıbbi deontolojik kurallar hatırlatılmakta, yetkililer görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye davet edilmektedir.
Ulusal ve uluslararası sözleşmelerin hatırlatıldığı, hekimlik mesleğinin etik ilkelerinin vurgulandığı, yetkililerin ölümlerin önlenmesi için göreve davet edildiği ortak açıklama üzerinden üç yıl geçtikten sonra Ankara Tabip Odası İnsan Hakları Komisyonu adına katıldığı bu açıklama gerekçe gösterilerek Dr. Ayşe Uğurlu açığa alınmıştır.
Hekimlik değerlerine uygun tutum alma suç gibi gösterilip cezalandırma cihetine gidilmesi, yalnız Dr. Ayşe Uğurlu’ya yönelik bir girişim değil; aslında tüm hekimlere yönelik bir gözdağıdır. Bu hukuk dışı durum derhal sonlandırılmalı, insan hakları ve kadın hekimlik mücadelesinde de yan yana durmaktan onur duyduğumuz yol arkadaşımız göreve başlatılmalıdır.