Mahkeme, Boğaziçi Üniversitesi Yönetim Kurulu’ndan çıkarılan akademisyeni haklı buldu
Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Taner Bilgiç, Boğaziçi Üniversitesi Yönetim Kurulu üyeliğinin Senato kararıyla sonlandırılmasına karşı açtığı davayı kazandı.
İstanbul 13. İdare Mahkemesi, Üniversite Yönetim Kurulu (ÜYK) üyeliğinin sonlandırılmasına karşı dava açan Prof. Dr. Bilgiç’i haklı bularak işlemin iptaline karar verdi.
Üniversitenin atanmış yönetiminin üniversite dışından idareci pozisyonlarına getirdiği üyeler sayesinde oy çokluğunu sağladığı Senato, 11 Mayıs 2022 tarihindeki toplantısında Prof. Dr. Bilgiç’in üyeliğini görev süresinin dolmasına yaklaşık iki buçuk yıl olmasına rağmen sonlandırdı.
‘TOPLANTILARIN ÇEVRİMİÇİ YAPILMASINA KARŞI İTİRAZIMIZ VARDI’
Karara gerekçe olarak, öğretim üyesinin katıldığı çevrimiçi toplantılardaki kararlara katılmaması gösterildi. Prof. Dr. Bilgiç yaptığı açıklamada “Yüz yüze eğitime geçmemize rağmen toplantıların çevrimiçi olarak yapılmasına karşı itirazımız vardı” dedi.
Çevrimiçi toplantılarda sık sık seslerinin kapatılarak sözlerinin kesildiğini ve toplantıların usule uygun şekilde gerçekleştirilmediğini belirten Bilgiç, “Toplantıların çevrimiçi olmasına dair Ekonomi Bölümü’nden Prof. Dr. Ünal Zenginobuz ile birlikte açtığımız bir dava da bulunuyor. Davanın sonuçlanmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Üyeliğin sonlandırılmasına ilişkin yapılan başvuruyu inceleyen İstanbul 13. İdare Mahkemesi, “Dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır” kararına ulaştı. Mahkeme, oybirliğiyle işlemin iptaline karar verdi.
‘KARAR, TÜM TÜRKİYE AKADEMİSİ İÇİN ÖNEM TEŞKİL EDİYOR’
Kararı yorumlayan Prof. Dr. Taner Bilgiç, şu ifadeleri kullandı:
“Bu karar, son derece merkeziyetçi ve rektöre geniş yetkiler veren 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun çerçevesinde bile denge ve denetleme mekanizmalarının keyfi bir şekilde ihlal edilemeyeceğini gösteriyor. Akademik özerkliği kısıtlayan bu keyfi uygulamalara karşı bugüne kadar birçok dava açtık ve açmaya da devam edeceğiz. Mahkemenin verdiği karar da haklı olduğumuzu gösteriyor. Karar sadece Boğaziçi Üniversitesi için değil tüm Türkiye akademisi için önem teşkil ediyor.”