Gündemden Haberler

Tedbir alınmazsa on binlerce insanımız daha ölecek

Bilim Akademisi Üyesi, deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, Sözcü yazarı Ruhat Mengi’nin sorularını yanıtladı. Görür, “Her gün sallanıyoruz, çözümü var uygulamıyoruz, tedbir alınmazsa on binlerce insanımız daha ölecek!” diye uyardı.

Prof. Dr. Görür vatandaşlara, “Ülkemizin tamamı deprem kuşağıdır, deprem dirençli kentlerde yaşamak zorundayız, bunu vaat etmeyen hiçbir siyaset oluşumuna oy vermemeliyiz!” diye seslendi.

 Görür, daha önce bölge için uyarıda bulunduklarını hatırlattı, şunları kaydetti:

“Ben bir yer bilimci olarak şununla da bağdaştırınca daha da içten içe sinirleniyorum; Bu bölgede depremin olacağını, buranın bir deprem kenti olduğunu, büyük bir depreme gebe olduğunu ben başta olmak üzere birçok yer bilimci arkadaşımız da söyledi ki özellikle 2020 yılının ocak ayında Elazığ depremi olduğu zaman ben Elazığ depremini değerlendirirken gazetecilere şunu söyledim; ‘Bundan sonraki hedef Maraş yöresi olur, bundan sonra büyük depremleri Maraş yöresinde yani Çelikhan, Erkenek civarında bekliyorum’ dedim, nokta atışı gibi. Bu bilimsel bir öngörü, benim özel yeteneğim filan değil, başka arkadaşlarım da bunu söylediler. Şimdi, bu uyarıyı 3 sene önce yaptık ve hiçbir şekilde ciddiye alınmadığını, hiçbir çalışma yapılmadığını burada görüyoruz. En azından burada yeterince çadır depolanma vs. yok muydu, işte Hatay’da yangınlar var, gerekli jeneratörler, moloz kaldırma, göçük altından kurtarma faaliyetleri yetersiz, bende gerekli hazırlığın olmadığı gibi bir kanaat oluştu. Yıkımın büyüklüğünü göz önüne alırsak 10 ilde bu iş zor ama 10 ilin de deprem bölgesi olduğu, deprem gelebileceği eğer yıllarca önce söylenmişse, biliniyorsa bir deprem kuşağında yer alan kentlerin olası bir depremi düşünerek böyle bir yapı stoku, böyle bir alt yapı, böyle bir afet yönetimi organizasyonuyla bu depreme yakalanmaları da doğrusu ‘Biz bu işi sahada adam gibi yapmamışız, masa başında zaman geçirmişiz’ gibi bir algı yarattı.”

‘İSTANBUL BÜYÜK ZAYİAT VERİR’

Görür, yıkıcı depremin ardından beklenen İstanbul depremiyle ilgili de şunları ifade etti:

“Ben İstanbul ölçeğinde kaybın çok büyük olacağını düşünüyorum. Çünkü İstanbul’da mikro bölgeleme çalışmasının olması, kentin mikro bölgeleme esaslarına göre mekanlarının kullanıldığı anlamına gelmiyor. Yapılmaması gereken birçok yerde binalar yapılıyor. Zemin etüdü olmayan yerlerde gökdelenler dikiliyor. Yani İstanbul gecekondu mentalitesiyle inşa edilmiş bir kent, yüzde 60’ı mühendislik hizmeti bile görmemiş. Böyle bir kent büyük bir depremde bu yapık stokuyla büyük zayiat verir.”

‘NİYE CİDDİYE ALMIYORSUNUZ?’

Deprem hazırlığı konusunda yönetime ilişkin eleştirilerde bulunan Görür, şöyle konuştu:

“Bizde bugün aklı başında bir yönetici ‘bu bilgileri bana getirin’ derse, Türkiye’deki bütün deprem kuşaklarına ait temel bilgiler çok kısa zamanda önüne konabilir. Ülkede bilim dünyası, üniversiteler ve MTA gibi bazı kamu kuruluşları bunları yapabilecek niteliktedir. Bunu isteyen yönetici yok. Türkiye büyük ölçüde bir deprem ülkesi, dolayısıyla deprem bu ülkenin en önemli, en temel, en gerçek sorunlarından biri. Yani ekonomi kadar, işsizlik kadar, ‘çocuklarımız yatağa aç girmesin’ düşüncesi kadar önemli. Niye bunu siz bir gün bile gündeme getirip ciddiye almıyorsunuz?

‘KENTSEL DÖNÜŞÜM RANTSAL DÖNÜŞÜME DÖNDÜ’

İktidar kentsel dönüşümü başlattı, sonradan yanlış uygulandı, rantsal dönüşüme döndü. Bir şeyi ortaya koymakla o işi gerçekleştirmek ayrı bir şey. Ben şunu diyorum; ister muhalefet olsun, ister iktidar deprem parti ayrımı yapmaz. Bugün ölenlerin, göçük altında kalanların hangisi AKP’li, hangisi CHP’li, hangisi MHP’li bilmeyiz, bilmemize de gerek yok, hepsi bizim insanımız. Dolayısıyla ben bu ülkede günlerce, saatlerce televizyonlarda incir çekirdeğini doldurmayan lüzumsuz gündem maddeleriyle konuşulduğunu görüyorum. Tamam konuşun ama unutmayın gün geçmiyor ki sallanmayalım ve gün geliyor böyle binlerce insanımız ölüyor. Daha 23 sene önce 1999’da 25 bin insanımız öldü, 1939’da 33 bin insanımız öldü. Şimdi de 3-4 bin kişi öldü diyorlar ya, bu sayı 10 binleri bulacak, bunu niye ciddiye almıyorsunuz?”

‘MİLLETİMİZ BİLİNÇLİ DEĞİL’

Bizim milletimiz de eğitimli ve bilinçli değil, deprem konuşulduğu zaman ‘ay korkuyoruz, ruh halimiz bozuluyor’ diyor. Bilgisizlik, bilmemezlik cehalettir, bizi tehlikeden korumaz, o zaman ölürsünüz. Tehlikeyi bilin, anlayın ki, talep edip tedbir isteyesiniz. Bizim halkımızın talebi de yok. Bakın seçim geliyor, hiç duyuyor musunuz meydanlarda toplanıp da ‘depremlere kurban olmak istemiyoruz, göçük altında ölmek istemiyoruz, bize dirençli kentler yapın’ diye bir talep görüyor musunuz, bir pankart asıldığını görüyor musunuz, yok. Millette yoksa zaten siyasetçinin hiç umurunda değil. Onlar badanalı, boyalı işler yapsınlar, 4 sene sonra bir daha seçilsin, bir daha iktidara gelsinler, tek dertleri bu.”

 

Yazıyı Kaynağından Okuyun →

Mert Ege

Editör, 28 yaşında, Gazetecilik mezunu. Gündemi takip ederek sizlere en güncel ve gerçek haberleri ulaştırmayı hedefler. Objektif ve ilkeli yayın kendisi için en önemli ve hassas konuların başında gelir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu