Yeniden yenilgi yaşanmaması için her göreve talibim
Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanı Özgür Özel, Halk TV ekranlarında katıldığı canlı yayında partisindeki “değişim” ve “adaylık” tartışmalarına ilişkin konuşarak “Sorumluluk almaksa sorumluluk, fedakarlık yapmaksa fedakarlık. Ben bu partinin yeniden yenilgi yaşamaması için her göreve talibim” ifadelerini kullandı.
CHP Grup Başkanı Özgür Özel, Halk TV ekranlarında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
‘PARTİNİN YENİDEN YENİLGİ YAŞAMAMASI İÇİN HER GÖREVE TALİBİM’
Seçimlerin ardından CHP’de başlayan “değişim” ve “adaylık” tartışmalarına ilişkin konuşan Özel, sorumluluk alabileceğini belirterek “Sorumluluk almaksa sorumluluk, fedakarlık yapmaksa fedakarlık. Ben bu partinin yeniden yenilgi yaşamaması için her göreve talibim. Bu genel başkanlıksa da genel başkanlık…” dedi.
Özel, “Altılı Masa” olarak seçime girmelerinin ve kontenjan ayrılmasının hata olduğunu söyleyerek “Seçime tek başımıza girseydik yüzde 25’in üstüne çıkardık” diye konuştu.
‘MESELEYİ SEÇMENE YÜKLEMEK DOĞRU DEĞİL’
2’nci tur öncesi Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki protokole de değinen Özel’in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
“Biz çok ciddi bir kayba uğradık, getirinin üzerinde götürü oldu. Normalde bu milletvekili seçiminde bir iç hukuk belgesine ihtiyaç vardı. Kılıçdaroğlu Özdağ Mutabakatını bilmiyorduk. Bu anlaşmanın yapılmış olmasını hiç beklemezdim. Ben CHP’nin kendi kimliğiyle kendine yakışan bir çizgi sürdürmesini düşünürüm. Meral hanımın ‘Biz her yetkiyi vermiştik’ açıklamasını da hatırlatmak lazım.
Birincisi her paylaşımın altına bakıyoruz. Ben de bakıyorum. Ben duygusal kopuş kelimelerini kullandığım zamandan beri hep özetle önüme geldi. Binlerce onlarca sayfalarca ‘Tam hissettiğimiz bu’ mesajları aldım. Kopuş fena bir şeydir. Bu başka bir şeydir. Sakince çıkıp uzaklara gitme meselesine bir çözüm bulmamız lazım.
Türkiye’nin neresine giderse git insanlar bir şey bekliyor. Bu duygusal kopuş her yerde var. Duygusal kopuş var. Yok demekle olmaz. Meseleyi seçmene yüklemek anlamamak doğru değil. Her seçim sonucu seçmenin size yazdığı bir mektup var. Onu açıp satır satır okuyacaksınız. Bunu yaptığınıza ikna olurlarsa kopmazlar. Sizi değiştirirler ama kopmazlar. Önemli olan ve beni iten mesele ‘duygusal kopuş’ meselesi.
‘BİZ OYLARI SANDIĞA GİRMEDEN ÇALDIRDIK’
Biz oyları girmeden çaldırdık. Adam yoksul, işsiz, perişan edilmiş bir esnaf… Ama biz onu güvenlik problemlerine sıkıştırdık. Biz onun oyunu alamadık. Biz oyları sandığa girmeden çaldırdık. Bizimkisi oyları sandığa girince çaldırmak değil…”